Her ne kadar Beşiktaşlı olarak bilinse de spor dünyasında gelişen her olaya objektif bakış açısı ile bilinen Atilla Gökçe at yarışlarının özelleşmesi ile ilgili bir yazı yazdı.
Milliyet gazetesindeki köşesinde iktidarın gündeminde olan At Yarışlarını özelleştirilmesi konusunda oldukça güzel bir yazı yazan ve hislerimize tercüman olan Atilla Gökçe'ye selam olsun.
Atilla Gökçe'nin bugün ki Atları da Vururlar Yazısı (27 kasım 2013 çarşamba)
Dershane tartışmaları kadar yoğun ve derin değil ama at yarışları ve atlar da tehlikede.
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Türkiye Jokey Kulübü’ne verdiği “At yarışları düzenleme ve yarışlar üzerinde müşterek bahis kabul etme hak ve yetkisini“ sadece 6 ay uzattı.
Oysa normal olarak bu yetkinin 20 yılla yenilenmesi bekleniyordu. Hükümetin şans oyunlarını özelleştirme eğilimlerini biliyoruz.
Bu karar da o eğilimle örtüşüyor.
Ne var ki Milli Piyango, Loto gibi şans oyunları 6 küreden oluşan bir alt yapıyla sanal olarak düzenlenirken, at yarışları hipodromlarda, haralarda, binlerce at ve yüzlerce jokeyle, at sahibiyle gerçekleştiriliyor.
Tarım Bakanlığı, at ıslahı ile ilgili yasaya göre sadece Arap atı üretip yetiştirirken, devlet İngiliz atlarıyla hiç ilgilenmiyor. O işe kendini adayanlar bir avuç idealist at sahibi.
At yarışları özelleşirse atlar ve at sahipleri ne yapacak? Hipodromlar ne olacak? Yarışseverler, yılda 2 milyar dolarlık bahisle devlete 500 milyon dolar vergi ödüyor.
Tüm bunlar Türkiye Jokey Kulübü’nün deneyimli, güvenli, alt yapı organizasyonuyla gerçekleşiyor.
At yarışlarını özelleştirmek devlete bir defada önemli bir kaynak sağlayabilir ama Türk atçılığı nereye varır, bilinmez!
(yazı milliyet gazetesinden alıntıdır)
0 yorum:
Yorum Gönder